25 Nisan 2012 Çarşamba
11 Nisan 2012 Çarşamba
.Füruğ Ferruhzad.
Benim O’nu tanımam, Acem ellerine olan merakımla başladı.
O’nu geç keşfetmenin, geç okumanın garip
bir pişmanlığı ve yine de fark etmenin mutluluğuyla devam etti. O oldukça güzel
bir kadın; farklı, yaşadığı coğrafyada yok edilmek istenecek kadar farklı bir
kadın. Çünkü o aşktan, ölümden, yalnızlıktan, cinsellikten bahsederek tüm
dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ki bu elbette herkesin hoşuna gitmedi ama
benim çok hoşuma gitti! Dönemi ve yaşadığı yere göre, adı yüzyıllarca anılmayı
hak etmiştir bana kalırsa ve O’na bu değeri verecek milyonlarca insan
inanıyorum ki vardır..
"yaşamak belki
bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir
yaşamak belki
bir adamın kendini astığı bir iptir
yaşamak belki okuldan dönen bir çocuktur
yaşamak belki sevişme arasında yakılan bir sigara
ya da bir yayayın şapkasını kaldırarak
bir başkasına anlamsızca gülümseyip "günaydın" diyen şaşkın
bakışıdır
yaşamak belki
senin gözbebeklerinde harap olan bakışımın kapandığı andır
ve benim
onun ay algılayışıyla karanlık kavramını karıştıracağım
duygusudur"
Böyle anlatır yaşamı.. Hem gülümsetir, hem düşündürür.. Hem aşk vardır dizelerinde, hem de yalnızlık;
bazen kederlidir, bazen yüzü gülen bir Füruğ gelir gözümün önüne ama hep
umutludur, dizelerinden ne olursa olsun hep umut fışkırır, belki de bana öyle
geliyordur ama öyle olmasını düşünmek güzel bir şey, her şeyde umut araması
insanın en güzelidir.
“Bak
Nasıl yandım ben bu yıldızlarla
Ateşli yıldızlarla doldum ağzıma kadar
Durgun sularından gecenin saf ve kırmızı balıklar gibi
Yıldızlar topladım
Eskiden ne kadar uzaktı toprak
Gökyüzünün mor köşelerine
Yeniden duyuyorum şimdi
Senin sesini”
“İyi” şairlerin kaderidir belki de, kendi ülkelerinde adları
pek anılmaz; ne kadar acı olsa da bunun örnekleri çoktur.. O, kendi ülkesinin
suyunda boğulmuş bir kadın şairdir. Sadece şair değil; oyuncu, yönetmen,
ressamdır. Tek oğlunu boşandığı eşine verdikten sonra onu bir daha görme
şansına sahip olamamış, kalbi kırık bir annedir aynı zamanda da.. O, böyle
aşık, yalnız, kederli bir kadındır; benim gözümde en çok da “iyi” bir şairdir..
“Ve bu benim
yalnız bir kadın
Soğuk mevsimin eşiğinde
Yeryüzünün kirli varlığını anlamanın başlangıcında”
9 Nisan 2012 Pazartesi
"Tüm dünya yeşilken.."
Sen söz yazma mümkünse, sonra toparlanamıyorum ben..
the face forgives the mirror
the worm forgives the plow
the questions begs the answer
can you forgive me somehow?
maybe when our story's over
we'll go where it's always spring
the band is playing our song again
and all the world is green
pretend that you owe me nothing
and all the world is green
can we bring back the old days again?
and all the world is green
the face forgives the mirror
the worm forgives the plow
the questions begs the answer
can you forgive me somehow?
maybe when our story's over
we'll go where it's always spring
the band is playing our song again
and all the world is green
pretend that you owe me nothing
and all the world is green
can we bring back the old days again?
and all the world is green
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)